Uzmanlarımızdan Uzm. Psk. Dan. Özge Gülmeriç’in yazısı…

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, dünya çapında çocuk ve ergenlerin %10-20’si bir ruh sağlığı problemi ile karşılaşıyor. Bazı durumlarda sorunlar kısa süreli olsa da, bazı durumlarda da süreğen olabiliyor.

Çocuklarla bu konuyu konuşurken, söylediğimiz ve söylemediğimiz şeyler ise onlara verebileceğimiz desteği olumsuz yönde etkileyebilir. Kendilerini ifade etme konusunda yetişkinler kadar deneyimli olmayan çocuk ve ergenler için bu konuları anlatmak ve hakkında konuşmak yeterince zor iken, ruh sağlığı bozukluklarına karşı olan önyargılı tutumlar çocuk ve ergenlere destek olunmasını engelleyebiliyor.

Bu yazıda, ruh sağlığı sorunu olan çocuk ve yetişkinlerle konuşma konusunda dikkat edilmesi gereken noktalara değinmek istedim.

Neler söylenmemeli?

Neden diğerleri gibi olamıyorsun. Evet, dinlediğinizde sizinle paylaştığı konu çok önemsiz olabilir ancak aynı durum karşısında herkesin tepkileri de aynı olmak zorunda değildir.
Bu da geçer, ben nelerle uğraşıyorum haberin var mı? Mutlaka sizin de çözmeye çalıştığınız, zorlandığınız anlarınız olmuştur
Bahane buluyorsun. Diğer sağlık problemlerini fark etmek kısmen daha kolay olabilir. Örneğin grip olmuş olan birini sesinden, gözlerinden, halsizliğinden… fark edebiliriz. Ancak ruhsal bozuklukları sadece karşıdan bakarak tanımlamak oldukça zordur.
Çabalamıyorsun bile. Zorluklarla karşılaştığımızda herkes farklı tepkiler verebilir. Kimi çözüme odaklanırken, bazı kişilerde yoğun stresle karşılaşabilirler. Ancak bu onların çabalamadıklarını ya da daha iyi olmak istemediklerini göstermez. Sadece daha iyi yollar öğrenmeye ihtiyaçları olduğunu gösterir.
Sadece tembelsin. Bazı ruhsal bozukluklarda motivasyon düşüklüğü, yorgunluk… gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Evet, bu döngüyü kırmak için biraz hareket olumlu bir şekilde etki edecektir ancak söyleme şekliniz de oldukça önemli.
Tıpkı annen/baban gibisin. Bazı ruhsal bozuklukları etkileyen genetik faktörler söz konusu olsa da bu durum elimizde olan bir şey değildir. Yargılayıcı ifadeler, soruna katkıda bulunmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Sen hastasın. İsim takmak, yargılamak karşınızdaki kişinin sizinle paylaşımda bulunmasını engellediği gibi aynı zamanda kendine yönelik duygu ve düşüncelerini de olumsuz yönde etkileyecektir.
Neler söyleyebilirsiniz?

İhtiyacın olduğun her zaman yanındayım.
Hayat bu şekilde kalmak zorunda değil, ben senin yanındayım.
Seni dinliyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir